27 Mart 2018
English >
Kısa bir süre önce YAN (@YourAnonNews) hesabından RedHack ile Anonymous’un ilişkilerini kalıcı olarak kopardığına dair bir mesaj yayınlandı. Bu mesaja geçmeden önce, verdiğimiz bu cevapla birlikte amacımızın kesinlikle polemik yaratmak olmadığını, Anonymous ve RedHack’in itibarına zarar verecek bir pratikten kaçınmak istediğimizin altını çizmek isteriz.
Zira bizler, bu tür tartışmaların, kamuoyu önünde yapılmadan önce Anonymous ve Redhack tarafından "iç tartışma" olarak yapılması, (sıkı bir tartışmadan, eleştiri ve özeleştiri mekanizmasından en keskin şekilde geçtikten sonra) buna rağmen eğer sorun çözülemez ise, işte o zaman sorunlarımızın kamuoyuna "kısıtlı şekilde" deklare edilmesi gerektiğinden yanaydık. Bu, bizlerin devrimci sorumluluklar gereği izlediğimiz bir zorunluluktur.
İşte üzülerek söylüyoruz, ne yazık ki, Anonymous adına YAN (@YourAnonNews) hesabının yaptığı açıklama, öncesinde de Cry adlı Anonymous üyesinin yaptığı da (isteyerek-istemeyerek de olsa) düşmanlarımızın sevinmesine yol açmıştır.. Aramızda çözülebilecek uzlaşır problemleri, bize danışmadan, tek taraflı ve sınırlı bilgiyle kamuoyuna açması, daha da ileriye giderek tüm Anonymous adına RedHack ile ilişkilerini "daimi" askıya aldığını ilan etmesi, devrimci sorumluluklar anlamında üzüntü vericidir. Bizleri buna karşı açıklama yapmaya zorlayarak, bu satırları halk düşmanlarının görebileceği şekilde yazmak zorunda bırakılmamız da, daha da üzücü olandır.
Değerli YourAnonNews (YAN) hesabının idareci yoldaşları,
Sizlere biraz ne durumda olduğumuzu anlatmak, dertleşmek isteriz. Bizlerin ne durumda olduğumuzu anlamadan, ne söylediğimizi de anlayamayacağınız da açıktır. Şu an içinde yaşadığımız Türkiye’de, gün geçtikçe Hitler’e bile rahmet okutacak şekilde, faşizmi en köküne kadar yaşamaktayız. Dünya genelinde en fazla gazetecinin tutuklandığı, insanların sırf görüşlerini beyan ettiklerinden kaynaklı hapse atıldığı ve işkence yapıldığı, biat etmeye zorlandığı, muhalif olmanın bedeli olarak, yani hükümete "seni istemiyoruz" demenin bedeli olarak -hayatımızı kaybetme dahil- her türlü tehlikeyle karşı karşıya kaldığımız bir süreçteyiz.
Gazeteciler, Avukatlar, Aydınlar, Sanatçılar, Milletvekilleri toplumun önünde olması gereken, toplumumuzu temsil eden aklınıza gelebilecek herkes, en ufak demokratik talepte tutuklanmakta, evinden işinden çocuğundan edilmekte, kimisi Türkiye’den kaçmak zorunda kalırken, kimisi de hala Türkiye zindanlarında direnmektedir.
Öyle ki, sırf son senelerde, RedHack ile bağı olduğu düşünülen 50’den fazla kişi gözaltına alınmış, bunlardan 15’i tutuklanmıştır. Sayısız operasyon yaşamasına rağmen RedHack eylemlerine devam etmiştir. Hala Deniz Yücel dahil 4 gazeteci, RedHack’in hükümetin yolsuzluğunu anlatan sızıntıyı haber yaptıkları için kanunsuz bir şekilde Türkiye zindanlarında tutukludur. Bizlere üye olduğunu düşündükleri insanları, aylarca nereye götürüldüğüne dair en ufak bilgimizin olmadığı şekillerde kaçırıp alı koymakta, RedHack’e üye olduğunu düşündükleri masum insanlar faşist hesaplardan teşhir edilmekte, faşistlere hedef gösterilerek hayatları tehlike altına sokulmakta, masum insanlar kriminalize edilmektedir.
Twitter-Facebook gibi platformlarda onlarca hesabımız kapatılmakta, açtığımız web sitelerimize erişim engeli getirilmekte ve deyim yerindeyse RedHack adını söylemek ülke genelinde yasaklanmaktadır.
Gazeteler haberlerimizi bile korkudan yapamamaktadır, yapanları "RedHack algı ekibi" diyerek hapse atmaktadırlar. Tutuklanan, mağdur edilen insanlar bir yana, RedHack’li diye gözaltı yapılan masum insanlara iğrenç ve insanlık onuruna yakışmayan işkenceler yapıldığını eklememize gerek var mı bilmiyoruz ve inanın yaşadıklarımızı saymakla bitiremeyiz.
Süreç bu kadar kötü bir şekilde ilerlerken, RedHack; biat etmeyen, tüm operasyonlara, tüm ayak oyunlarına, tüm baskılara rağmen 20 yıldır halkı için, dünya halkları için savaşan taraftadır.
En ufak haberimizi paylaşanları bile fişleyerek başlarına türlü dertler açan, ülkedeki tüm iletişim aygıtlarının dinlendiği, herkesin potansiyel terörist görüldüğü, insanlara işkence yapıldığı, yarın sabah kalktığımızda bile nerede/nasıl olacağımızı, yaşayıp yaşamayacağımızı bilmediğimiz bir ülkede savaşmanın ne derece zor olduğunu anlatmamıza da gerek var mı bilmiyoruz (?) Tüm bunları haberlerden de okuyorsunuzdur eminiz ama bunu biraz da "iç dökmek" olarak algılayın lütfen. Bu satırları yazan parmakların, yarın ne alemde olacağı belli değildir. Okumak ayrıyken yaşamak çok ayrı, buna samimiyetle inanın.
Sizler de çok iyi bilmektesiniz ki, düşüncelerinizden dolayı suçlanmadığınız, hapse atılmadığınız, hükümeti beğenmediğinizde "düşünce özgürlüğü" olarak kabul edilen (asgari demokratik) bir ülkede sınırsız ve yüksek hızlı internetinizi açıp, V maskesi takarak, kendi ülkeniz dışında ülkelere operasyon veya operasyon haberlerini yapmak, tweet atmak, yani Vendetta olmak kolaydır. Peki ya gerçek bir Creddy’nin yaşadığı ülkede Vendetta olmak?
Ya peki Sosyalistlerin, Anarşistlerin, Kürtlerin, Alevilerin, Kadınların, LGBTİ’lerin, İşçilerin, Gazetecilerin, Akademisyenlerin, kısacası toplumun tüm ötekileştirilen unsurlarının her gece polis baskınlarıyla, işkence edilerek avukat dahi göstermeden 1 aya yakın karanlık mahsenlere atılarak, işkencenin normalleştiği bir ülkede Vendetta olmak nasıldır?
Tek 1 tweet atmak için bile günlerce buna hazırlık yapmak büyük bir sorunken, bir de üstüne büyük eylemler yapmak ve yakalanmamak? Tüm bunlar olurken bir de hayat mücadeleniz, karnınızı doyurmak için çalışmanız-çabalamanız gerektiği gerçekliği, özel sorunlarınızın da bolca olduğu ve bunları yeteneklerinizi kullanarak çözemeyeceğiniz "ilkesel" gerçeği?
Biraz empati ile bakmanızı rica ediyoruz. Halka verdiğiniz sözü tutmak,varlığınızı korumak, büyütmek için tüm tehlikeleri göze alıp çabalarken, en ufak hatanızda veya hatanız olduğunu düşündükleri bir durumda, dost bildiklerinizin, dostlarınızın size sırt çevirmesi? Bunu lütfen kendinize sorun ve lütfen bu söylediklerimizi, kimseyi küçümsemek, mücadelesine saygısızlık yapmak için söylemediğimize, sanki biz en kötü durumdayız da sizler çok rahatsınız diyerek küçümsemeye çalışmadığımızdan emin olun, sadece durumumuzu anlatmamız için bunları da belirtmek zorundayız.
Yoksa bize benzer şartlarda binlerce Anonymous’lu yoldaşlarımızın da büyük emeklerle çaba sergilediğini ve bedeller ödediğini son derece iyi biliyoruz, onlara saygımız sonsuz.
20 yılı aşkın bir süredir kesintisiz varlığını sürdüren hacktivist bir örgüt olarak elbette hatalarımız olmuştur ama hiçbir hatamız, ne halkımızı, ne de dostlarımızı mağdur edecek nitelikte olmamıştır. Büyük zaferlere imza attığımız, halka umut saçtığımız gibi düşmanın gücünü görüp aramızdan kaçanlar da oldu, paranın gücüne yenilenler, güçlünün kudretine boyun eğenler de oldu. Sırf operasyon yedik diye, kendi pembe panjurlu dünyasına dönüp, bu geriliğini RedHack’e çamur atarak meşrulaştıranlar da oldu.
Bu 20 yıllık tarihimizde kahramanlar kadar dönekler de var oldu. Bunlar bizim tarihimiz ve olabilecek şeylerdi, oldu da. Ama her ne olursa olsun, dostumuzun boynunu eğecek, düşmanımızı sevindirecek bir pozisyona girmedik grup olarak! Bu sebeple, YAN (YourAnonNews) hesabına destek sunan Cry temelinde yürütülecek "geri" bir tartışmaya girmek istemiyoruz.
Kaldı ki "Sen bunu yaptın, ben bunu yaptım türünde" çocukça tartışmalar ne RedHack’e ne Anonymous’a yakışmaz. YAN hesabında yayınlanan bildiri ile (istemleri dışında dahi olsa) bu tür bir tartışmaya girmemiz sonucu doğmuş olsa dahi, biz geri ve suçlayıcı bir tartışmaya girmeyeceğiz.
Girmeyeceğimiz gibi, YAN hesabından yapılan ve bizleri tehlikeye düşürebilecek, "illegalite kurallarını ihlal eden" açıklamaya da, Cry gibi, belirli operasyonlardaki konuşmalarımızı "yayınlarım tehditine" rağmen ne Cry ne de kullandığı YAN hesabı gibi aynı perdeden cevap vermeyecek, o hataya düşmeyeceğiz. YAN’da açıklama yapan kişi veya kişiler ve Cry’nin kendi yaptığı aceleci açıklaması, neye tepki duyduklarını ve ilişkiyi neden kestiklerini bile anlamadıklarını göstermektedir. Anlamadıkları halde gösterdikleri aceleci ve fevri durumunun, Cry’yi sevmeleri, kişisel olarak ona inanmaları temelinde gelişmiş olması normaldır, zira bizim de Cry’ye bu temel de yaklaştığımız, olan bir çok soruna rağmen ona değer verdiğimiz de açıktır.
Bu durum söyleyecek şeylerimiz olmamasından değil, aksine söyleyecek çok şeyimizin olmasındandır. Ama ne yeri burasıdır, ne zamanı. İllegaliteyi delebilecek, deşifrasyona yol açabilecek hiç bir konuyu burada tartışamayız, Buna devrimci ilkelerimiz izin vermez. Ama diğer konularda ufak bir hatırlatma yapmamız gerekli, YAN’ın yazısında bahsettiğiniz 6 ay Cry ile görüşmeme noktası doğru değildir. Görüşme talebi olmadan, görüşemeyiz. Ama diyelim ki biz aynen sizin dediğiniz gibi talebe rağmen görüşmedik, bu da sorun olmamalı, değil 6 ay, 16 ay da yazamayabiliriz, faşizmin hüküm sürdüğü bir ülkedeyiz ve istediğimiz an bir internet cafeye gidip "merhaba cry" diyemiyoruz maalesef.
Kaldı ki Cry ile ilişkilerimiz ne noktadadır? Bunu bilmiyorsunuz. Cry, RedHack’e destek veren "sadece" bir destek hesapken, iki sene önce "ben artık Anonymous ile hareket edip size oradan destek vermek istiyorum" demiştir.
Yani Cry ile örgütsel ilişkimiz yokken, bir anda "sorular soran" hatta "hesap sorma" yetkisini kendinde bulan sinirli bir Cry türemiştir. Bu sorulara cevap verip vermeme hakkı RedHack örgütündedir. Örgütümüz dışındaki birine, "sırf bize yardım etti" diye örgütsel durumlarımızı, sırlarımızı anlatacak değiliz sanırız... Örgütümüz dışında olanların, örgütümüzün illegalitesini delmeye çalışanların, kişisel meraklarını gidermek gibi bir sorumluluğumuz ve kaygımız yok, tüzüğümüz bu tür durumları yasaklar.
Sizden beklentimiz, öncelikle Cry’a, neden bir anda Redhack düşmanı kesildiğini ve Redhack düşmanlarıyla "neden" ilişki içinde olduğunu sormanızdır. Neden RedHack ile örgütsel ilişkisi yokken bir anda örgütsel ilişki varmış gibi hesap sorma hakkına sahip olmuştur? RedHack’e "sadece" kapanan hesapları duyurma noktasında bir yardımı ve lojistik (hesap açma, duyurma vs) konularında yardımları varken, sanki eylemleri "kendi" yapıyor izlenimi vermektedir?
Bir hesabın "şifresinin kırıldığından" bahsediyor, RedHack’in şifresi hiçbir dönem kırılmamış, hacklenmemiştir.
Ayrıca yazınızda "20 yıllık örgütün hesabı nasıl hacklendi, bu yüzden ilişkiyi kesiyoruz" demişsiniz; bize ait olmayan bu hesap bize de ait olabilir hacklenebilirdi de, biz bir yeri bombalarken, birileri de bizi bombalayabilirdi. "Biz hacklenmeyiz" gibi saçma egolara sahip değiliz. Biz savaşıyoruz ve bu savaşı parçalardan değil bütünlemesine görürüz. Ki dediğimiz gibi hacklenme de yoktur. Hacklendiği söylenen ve RedHack tarafından açılmayan bu hesapta, isimler verilirken, kendi bilgilerini ve nerede olduğunu herkese söylediği açık olan Cry’ın adı neden verilmemiş ve neden sadece ona bu faşizm "es" geçilmiştir? Faşizmin, Cry’a yönelik bu "iyiliğinin" sebebi nedir?
Bizim 2 hesabımız vardır ve diğer hesaplarımız Türk hükümetinin isteğiyle Twitter tarafından kapatılmıştır.
Öyleyse, kusura bakmasın ama bizim için "bu bencil tavırlarıyla" bu hayatta sadece virgül olur. Julian Assange’a ve Wikileaks’a mesaj göndermemize rağmen neden mesajlarımız ulaşmamış, neden Julian Assange hakkında, egoist popülist vb gibi "yanlış bir bilgilendirilme" yapılmıştır bize? Ona sorun lütfen, şuan konuşamayacak ve burada ol(a)mayan RedHack’e zamanında (ve zaman zaman kendine görev biçerek RedHack denetimi dışında) emek vermiş ama son 3 senedir RedHack ile örgütsel alakası olmayan bazı insanların hakkında şaibe yaratacak açıklamalar yapanlarla "birlikte" yürümesinin sebebi nedir?
Buna benzer bir çok soru var, bunları siz sorun. Cevabını kendiniz alın ve kendi içinizde tartışın lütfen, zira cevabı bize vererek yeni bir polemik açmanızı doğru bulmuyoruz, ki bunlar sadece "sizin" kafanızdaki soruların cevabını bulmanız içindir, bizim için artık netleşmek üzeredir. RedHack İllegalite ve iç kurallarımızı size yazıp sizi boğmak istemeyiz, bunu düşmanın gözü önünde de yapmak istemiyoruz. Bunu anladığınızı umuyoruz, hem Cry’a hem de YAN’a zarar vermemek, düşmanı daha da sevindirmemek adına, bir daha söylüyoruz ki; bu konuya derinlemesine girmeyeceğiz. Fakat "duyarlı" suskunluğumuzun sınanmaya çalışılması da kabul edilecek bir durum değildir, bunun da bilinmesini istiyoruz. Çocukça ve Anonymous adına biz Anonymous emekçilerinin tahrik edilmeye çalışılmasının bir son bulmasını ve Anonymous ilkelerine yakışır davranılmasını istiyoruz.
Son olarak şunu söylemekle yetinelim, Cry üzerinden veya Cry’ın bizlere "kişisel" bakışı üzerinden, bizlere tek soru sormadan, RedHack ile ilişkilerinizi kopartacak şekilde bir tavır almanız, bilimsellikten yoksundur.
O dönem Cry’a sinirlendiğimiz doğrudur bu sorunlar (burada açıklamadığımız makul sebepleri vardır) onunla aramızda çözülebilecek sorunlarken, yaptığı saçma-anlamsız tavırından kaynaklı kızabilme hakkımız, dostluk ilişkimizin derinliğinden kaynaklı varken, ki Anonymous ile de (Cry’dan çok çok daha öncesine dayanan) esaslı bir dostluğumuz varken, kafa kol ilişkileriyle, feodal tavırlarla dünya devrimci hacktivist hareketini kimsenin zayıflatmaya hakkı yoktur.
Bu durum bilimsellikten yoksun olmasının haricinde, yıllara varan dostluk ilişkimize de sığmayan bir tutumdur. Bu durum her şeyden öte bizi oldukça üzmüştür. En ihtiyacımız olduğu dönemde sırtını çevirenlerin dostumuz dediklerimizin olması bizleri yaralamıştır.. Bunu tüm samimiyetimizle söylüyoruz, siz de lütfen samimiyetle bunu düşünün. Bu fevri ve hepimizi üzen, meşgul eden tavırdan dönmenizin, dünya halklarına borcumuz olduğunu söylüyor, ısrar ediyoruz.
Not: Daha fazla bilgi almak isterseniz sadece sizlere özel bir yazı yazarak durumu daha da netleştirebiliriz, ama sonuna kadar düşman önünde açıktan yazmak istemediğimizin altını çiziyoruz. Sizlerin de sorduğumuz sorulara kendi içinizde cevap verip, ona göre "özel" bir kanal açmanız temennimizdir. Kimse bizi, düşmanı sevindirecek bir konuma düşüremez/düşürmemeli. Sizi de düşürmesin.
"Birimizi durdurabilirsiniz fakat, hepimizi asla"